Çandarlı, kendi adını taşıyan ovanın denize kavuştuğu noktada kurulmuştur. Çandarlı'da başta yemekleri olmak üzere her bakımdan Ege kültürünü hissedebileceğiniz bir yer. Aynı anda hem köy hem de şehir etkisini hissedebileceğiniz küçük ve şirin bir yerdir Çandarlı. Sahil yolunda yürürken nefis deniz manzarası, kafe ve restoranlarıyla tipik bir tatil kasabasıdır. Ama hemen bir ya da iki arka arka sokağa geçtiğiniz de ise zeytinlikler arasında huzur dolu köy evleri sizi karşılıyor. Umarız uzun süre bozulmadan bu haliyle kalır.

Eski adı Pitane olan Çandarlı'nın tarihi M.Ö. 4000 yıllarına kadar uzanır. Amazonların da yaşadığı var sayılan bölgede tarih boyunca Hititliler, Lidyalılar, Persler, İonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Saruhanoğulları, Karesioğulları ve Osmanlı İmparatorluğu hakim olmuştur.

Çandarlı'nın adı büyük sadrazamlarıdan Çandarlı Halil Paşa'dan gelmektedir.
Osmanlı'da denizciliğe ve kıyı kentlerine gereken önemi veren, II. Murat ve Fatih dönemlerinde 24 yıl sadrazamlık yapan Halil Paşa Cenevizlilerden kalma yıkık dökük durumdaki kaleyi yeniden yaptırmış ve burada yerleşimi tekrardan oluşturmuştu. Pitane adını taşıyan bu yere bir süre Asar veya Hisar olarak adlandırıldı. Daha sonra halkın kendi isteği ile Çandarlı Halil Paşa'ya atfen Çandarlı ismi verildi.
Çandarlı Halil Paşa'nın ailesi Ankara'nın Nallıhan İlçesi'ne bağlı Cendere köyündendir. Aslında Başlarda Cendereli olarak anılan Halil Paşa daha sonraları yazımdan ve söylenişten kaynaklanan değişimle Çandarlı olarak anılmaya başlamıştır.

Konaklamasanız bile yolunuz bu bölgeye düşerse muhakkak Çandarlı'da biraz vakit geçirin. Özellikle akşam üstüne denk getirebilirseniz, Çandarlıdan muhteşem bir güneş batışı izlenebildiğini hatırlatalım.

İzmir - Çanakkale karayolunun 90. Km'sinde yer alır. Çanakkale istikametine ilerlerken Bergama uol ayrımında sahilden devan edin. 11 km sonra Çandarlı'ya varacaksınız.
Çanakkale'den güneye doğru giderken Dikili'yi 19km geçtikten sonra Çandarlı'ya varacaksınız.