Gezi notları
Akyaka çounlukla yanından geçip gidilen ama hiç uğranmayan bir yerdir. Bir kere uğrayanlar hep gitmek isterler. Kalmak için değilse bile yarım saatliğine uğrarlar.
Muğladan Marmaris'e doğru inerken sağınızda Muhteşem manzarasıyla Gökova Körfezi'ni görürüz. Aslında Gökova adında belirli bir nokta yoktur. Gökova diyebileceğimiz yerin yerleşim merkezi Akyakadır.
Tahmin edebileceğiniz gibi Akyaka'nın denizi oldukça güzel. Özellikle yakınlardaki Çınar Koyu güzel bir plaj. Buraya yürüyerek gitmek mümkün (merkeze 1km kadar) ancak münübüsler devamlı ulaşım sağlıyor. Akyaka'nın kendi plajı da şehrin merkezinde. Aslında olkukça küçük bir yer Akyaka. Sahil uzunluğu 300 metreyi geçmiyordur herhalde. Ama bu dar alan içinde herşey var. Oldukça güzel ve çeşitli yemek imkanı, incik-boncuk satan tezgahlar, yakın koylara gezinti tekneleri, deniz bisikleti, surf, yelken imkanı vs. vs. hepsi bu sahile sğımış durumda.
Akyaka'da kayda değer üç önemli şey var. 1. Mavi Bayraklı deniz. 2. Evleri. 3. Deresi.
Yukarıda bahsettiğimiz bütün, restoran ev, otel vs. yerleşimin denize sıfır olmasına rağmen Mavi Bayrak almayı ve korumayı başarmışlar. Örneğin çay içmek için duruduğumuz gözlemeci teyze plastik bardakla çay getirince "aaa bu ne? biz cam bardak isteriz" dedik. Ancak kendisi gibi küçük ve denize yakın işletmelerin deterjanla bulaşık yıkamasının kesinlikle yasak olduğunu söyledi.
Daha sonra aynı bilgiyi diğer esnafdan da aldık.
Akyaka evleri derken Safranbolu, Taraklı, Göynük gibi bir yerden bahsettiğimizi sanmayın. Evlerin büyük kısmı ahşap değil. Ancak balkonları, çatı altları, pencere kepenkleri ahşap, hemde bazıları oldukça süslü. 2-3 katın üzerine müsade edilmiyor. Yeni yapılan oteller bile ahşap balkonlu, tavan altları ahşap oymalı ve en fazla 3 katlı. Hiç birşey üzerinize beton beton gelmiyor. Umarız Akyaka hep böyle kalır.
Akyaka'nın diğer hiç bir yerde göremiyeceğiniz özelliği ise deresi. Dere ile denizin karıştığı noktaya azmak denir. Akyaka'da dere kelimesini pek duyamazsınız. Gelelim bu derenin farkına. Dolaştığımız her derenin suyu muhakkak bulanık olur, bulanık olmasa bile derinse dibi göremezsiniz. Ama Akyaka'da su reinliği ne olursa olsun, akıntı hızı ne olursa olsun, su her zaman çok berrak. Akıntı hızı da Ağva, Riva dereleri gibi yavaş değil. Bu da dipteki dev yosunların dalgalanmasına ve çok hoş bir görüntü ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Akyaka'da yapabileceğiniz en güzel şeylerden biri tekne turu. İki seçeneğiniz var; motorlu büyük kaıklarla 1 saat kadar süren azmak turu (yapmadan dönmeyin), veya tüm gün süren küçük bir mavi yolculuk. Gezi tekneleriyle, çevrenin en güzel koyları, Sedir Adası (Kleopatra plajı), Ören, Akbük gibi yerlere gidip denize girebiliyorsunuz, öğlen de uygun bir koydaki restoranda yemek yiyebiliyorsunuz. Genelde Gökova pek dalgalı olmadığı için bu gezinti sonradan eziyete de dönüşmüyor.
Eğer daha önce Akyaka'ya gitmediyseniz ilk tatilinizde burayı da seçenekler arasına koyun. Akyaka'da her bütçeye uygun konaklama imkanı var. Hatta orman kampı ve yakın koylar, karavan ve çadır için çok uygun.
Akyaka hakkında belirtmemiz gereken diğer bir şey de asla bunlatıcı sıcağı olmaması.
|